Mezarkabul
Kurucu
- Katılım
- 30 May 2023
- Mesajlar
- 464
- Tepkime puanı
- 24
- Puanları
- 18
Masalsı Bir Dizi - 18. Bölüm
Gondor'da Eowyn'in aile özlemi artmıştır. Babasının yasını tutan, cenaze işleri ile başbaşa kalmış Bromir'i de yalnız bırakmak istememektedir. Birden odasının kapısı çalınmaya başladı. Kapıdan annesi Galadriel'in sesi duyulmuştu.
"Kızım, aç kapıyı."
Eowyn annesinin sesini duyunca önce şaşırdı, sonra yüzünde güller açtı. Kapıyı açıp annesine sarıldı. Annesinin yanında Gandalf ve Beatrice de vardı. Onlara da sarıldı. Ardından oturup sohbet ettiler. Birbirlerine olayları anlattılar.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Azok ve askerleri Ölü Vadi'ye ulaşmışlardı. Gördükleri manzara onları çok şaşırtmıştı. Adar orada bir esir değil, bir kral gibiydi. Oradaki askerleri kendi safına çekmişti. Nöbetçiler önce almak istemediler. Sonra Azok'un tek başına gelebileceğini söylediler. Azok kabul etti. Nöbetçiler, Azok'u Adar'ın yanına götürdü.
Adar:
"Burada yaptıklarımdan nasıl haberiniz oldu. Eğer beni Sauron'a götürmek gibi bir niyetin varsa hayatınla ödersin. Ben oraya ancak tahtı devralmak için giderim."
Azok:
"Ben de onu istiyorum komutanım. Sauron iyice saçmaladı. Fetihler yapmak yerine uçkuruna düştü. Onun yerine Mordor tahtına sizin oturmanızı istiyorum."
Adar:
"Peki aklından geçenler nedir. Mordor'a mı saldıracağız?"
Azok:
"Bu intihar olur. Askerlerin büyük çoğunluğu hala Sauron'a sadık ama tahtta o oturduğu için sadık. Ölümü halinde hanedandan olan size de sadık olurlar. Onun ölümü de benim elimden olacak. Beklemediği anda hançeri saplayacağım. Sizi esirmiş gibi götüreceğim. Ölümünün hemen ardına tahta geçeceksiniz."
Adar:
"Güzel plan..."
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Akşama doğru Legolas ve Elanor Rohan'a ulaşmıştı. Onları Aragorn, Arwen ve Freyja karşıladı. Aragorn ve Elanor birbirlerine sarıldılar.
Elanor:
"Abiciğim..."
Aragorn:
"Elanor, kardeşim."
Elanor'un dikkatini Arwen çekmişti:
Elanor:
"Bu güzel kız kim? Sevgilin mi?"
Aragorn:
"Hayır, değil."
Bunu duyan Arwen'in suratı asıldı.
Aragorn devam etti. Her şeyi anlattı. Elanor, Arwen'e bakarak:
"Abimin hayatını kurtarmışsın. Benim de sana can borcum var."
Ardından Aragorn, Legolas ile de kucaklaştıktan sonra Freyja'nın hazırladığı ziyafete oturdular.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yemeğin ardından herkes odalarına çekildi. Arwen ise Aragorn'un kapısını çaldı. Aragorn kapıyı açtığında Arwen'i görünce şaşırdı.
Arwen:
"Niçin bana eziyet ediyorsun?"
Aragorn:
"Eziyet!!... Anlamadım."
Arwen:
"Nasıl anlamazsın? Daha ne yapmam lazım sana aşık olduğumu belli etmek için?"
Aragorn:
"Aşık mı?"
Şaşkınlık üzerine şaşkınlık yaşıyordu. Yutkunmaya başladı. Yutkunması geçtikten sonra konuşmaya başladı.
"Ben de sana aşığım ama en son aşkımı ilan ettiğimde uğradığım hayal kırıklığı beni ürkekleştirdi. Sana işkence etmek, acı çektirmek en son isteyeceğim şey olur."
Bu sözün ardından iki aşık öpüşmeye başlar.
18. Bölümün Sonu
"Kızım, aç kapıyı."
Eowyn annesinin sesini duyunca önce şaşırdı, sonra yüzünde güller açtı. Kapıyı açıp annesine sarıldı. Annesinin yanında Gandalf ve Beatrice de vardı. Onlara da sarıldı. Ardından oturup sohbet ettiler. Birbirlerine olayları anlattılar.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Azok ve askerleri Ölü Vadi'ye ulaşmışlardı. Gördükleri manzara onları çok şaşırtmıştı. Adar orada bir esir değil, bir kral gibiydi. Oradaki askerleri kendi safına çekmişti. Nöbetçiler önce almak istemediler. Sonra Azok'un tek başına gelebileceğini söylediler. Azok kabul etti. Nöbetçiler, Azok'u Adar'ın yanına götürdü.
Adar:
"Burada yaptıklarımdan nasıl haberiniz oldu. Eğer beni Sauron'a götürmek gibi bir niyetin varsa hayatınla ödersin. Ben oraya ancak tahtı devralmak için giderim."
Azok:
"Ben de onu istiyorum komutanım. Sauron iyice saçmaladı. Fetihler yapmak yerine uçkuruna düştü. Onun yerine Mordor tahtına sizin oturmanızı istiyorum."
Adar:
"Peki aklından geçenler nedir. Mordor'a mı saldıracağız?"
Azok:
"Bu intihar olur. Askerlerin büyük çoğunluğu hala Sauron'a sadık ama tahtta o oturduğu için sadık. Ölümü halinde hanedandan olan size de sadık olurlar. Onun ölümü de benim elimden olacak. Beklemediği anda hançeri saplayacağım. Sizi esirmiş gibi götüreceğim. Ölümünün hemen ardına tahta geçeceksiniz."
Adar:
"Güzel plan..."
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Akşama doğru Legolas ve Elanor Rohan'a ulaşmıştı. Onları Aragorn, Arwen ve Freyja karşıladı. Aragorn ve Elanor birbirlerine sarıldılar.
Elanor:
"Abiciğim..."
Aragorn:
"Elanor, kardeşim."
Elanor'un dikkatini Arwen çekmişti:
Elanor:
"Bu güzel kız kim? Sevgilin mi?"
Aragorn:
"Hayır, değil."
Bunu duyan Arwen'in suratı asıldı.
Aragorn devam etti. Her şeyi anlattı. Elanor, Arwen'e bakarak:
"Abimin hayatını kurtarmışsın. Benim de sana can borcum var."
Ardından Aragorn, Legolas ile de kucaklaştıktan sonra Freyja'nın hazırladığı ziyafete oturdular.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yemeğin ardından herkes odalarına çekildi. Arwen ise Aragorn'un kapısını çaldı. Aragorn kapıyı açtığında Arwen'i görünce şaşırdı.
Arwen:
"Niçin bana eziyet ediyorsun?"
Aragorn:
"Eziyet!!... Anlamadım."
Arwen:
"Nasıl anlamazsın? Daha ne yapmam lazım sana aşık olduğumu belli etmek için?"
Aragorn:
"Aşık mı?"
Şaşkınlık üzerine şaşkınlık yaşıyordu. Yutkunmaya başladı. Yutkunması geçtikten sonra konuşmaya başladı.
"Ben de sana aşığım ama en son aşkımı ilan ettiğimde uğradığım hayal kırıklığı beni ürkekleştirdi. Sana işkence etmek, acı çektirmek en son isteyeceğim şey olur."
Bu sözün ardından iki aşık öpüşmeye başlar.
18. Bölümün Sonu
